featured

Hayal Kurmak Yetmez!

Maç öncesi ilk 11’i görünce keyfim kaçtı. Amacı olduğuna inanmadığım bir kadro gördüm. Kontrollü futbol demek sahaya üç ön libero çıkmak demek mi? Sergen Yalçın bunu yaptığı hiçbir maçı kazanamadı, kazanamaz da. Süper Lig’de bile tutmayan bir stratejiyi neyi, nasıl düşünerek Devler Ligi arenasına taşıdınız, anlamak mümkün değil.

Oyuncu seçimlerine bakıyorum. Kenan Karaman için artık ne desem boş. Çünkü bomboş bir futbolcu. Hiçbir özel yeteneği yok. Beşiktaş formasını kesinlikle hak etmiyor. Sokaktan rastgele birini çevirseniz inanın Kenan’dan daha fazla faydası dokunur.

Atiba artık bu maçları kaldıramıyor. O artık kupa maçlarında ya da skor bakımından rahatlamış maçların son bölümünde oyuna alınabilir. Artık onun defteri kapandı.

Necip Uysal iyi niyetli oynuyor ama yerinde oynamıyor. Necip, Devler Ligi arenasında ancak skoru korumaya yönelik bir hamle olarak maçların son bölümünde değerlendirebilecek kapasiteye sahip.

Alex neden yedek başladı? Rakip takımın teknik direktörü eline Beşiktaş’ın kadrosunu aldığında korkacağı bir isimdi Alex. Ama bu strateji bile uygulanmadı. Orta saha üstünlüğü rakibe teslim edildi.

Mehmet Topal ikinci yarı stoper mevkinde yer aldı. Olmaz! Ondan hiç olmadı, asla olmayacak. Çok denendi, tutmadı. Neden tekrar deneniyor? Daha iyi nasıl tutmaz, onu görmek için mi?

Serdar Saatçi, Can Bozdoğan, Umut Meraş oynadıkları maçlarda göz doldurmasına rağmen Beşiktaş’ın oyununu geriye götüren isimlerin tercih edilmesi üzücü.

Formayı hak edene dağıtarak her oyuncuyu hazır tutmasına alıştığımız Sergen Yalçın’nın tekrar bu stratejiye dönmeden başarılı olacağını düşünmüyorum.

Avrupa defterini çok yıkıcı bir biçimde kapandı. Daha önce hiçbir zaman Avrupa ile aramızdaki makas bu kadar açılmamıştı. Türk futbolunun yönetiliş biçimiyle kolay kolay da açılan bu makas kapanmaz. Plansız, programsız çözüm üreten zihniyetten, vizyonlu bir gelecek çıkmaz. Türk futbolu tepen tırnağı, hem anlayış hem de isimler anlamında, hem de tüm kurumlarıyla değişmeli. Hakemleri tartışa tartışa San Marino seviyesine doğru hızla düşüyoruz. Anlık başarılarla değil, ülke anlamında planlı programlı hareket ederek hep birlikte ayağa kalkmalıyız. Bu dediğim ne zaman olur, bilemem ama yakın tarihte böyle bir umut yok. Umuda dair bir ışık huzmesi bile yok. Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek için bir, iki tur geçmemiz gerekecek yıllara “merhaba” diyoruz. Artık Şampiyonlar Ligi’ne ne zaman bir Türk takımı katılır, kestirebilmek çok güç.

Hayal kurmak güzel ama hayallerde yaşamak güzel değil. Hayalleri, hayata geçirmek lazım.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

24 Saat Futbol ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!