İlk yarısında uyuduğumuz maçın ikinci yarısında Vida’nın kafasıyla gelen gol sonrası tempo biraz arttı.
Beşiktaş’ın aynı pozisyonda Kenan ve Alex’in şutlarında iki kez topu direkten döndü.
Altay ise 90 artı 4’te Kappel ile direğe takıldı.
VAR hakemleri Altay için dakikalarca elle oynama olmayan pozisyonu izledi. Penaltı üretemediler ve Beşiktaş sahadan üç puanla ayrıldı.
Önder Karaveli hoca iyi niyetli ve seyir zevki yüksek bir futbol izletmek istediğinden şüphem yok.
Bazen yeni bir sistem deniyor bazen genç oyunculara şans veriyor.
Tabelaya bakan spor camiası karşısında, hocanın işi pek kolay değil.
Ama şöyle bir baktığımızda siyah beyazlılar Emirhan’dan sonra Kerem Kalafat’ı da kazandı.
Beşiktaş’ın hem sağ hem sol bekte rotasyonlu bir güç elde etti.
Oyun temposu yine düşük kaldı.
Ayrıca ben; Beşiktaşlı oyuncuların oynadığı oyunu anlamakta zorlanıyorum. Zorlandığım nokta şu; an geliyor tika taka oynayan siyah beyazlılar; aynı organizasyon içerisinde bir anda kanat atağına dönüyor.
Bazen de bireysel çabayla adam eksiltme yoluna başvuruyor.
Neyi, ne zaman, nasıl yapacakları, tamamen belirsiz.
Bu belirsizlik rakip için dezavantaj olarak okunabilirdi ama tam tersi oluyor.
O an planı belirleyen bir beyin diyeceğimiz 10 numara olmadığı için topu ayağında olanın aklını okumak zorunda kalıyor takım arkadaşları.
Tek hem fikir olunan nokta; köşe vuruşları. Nitekim gol de kornerden geldi.
Maçı kopartamayan Beşiktaş neredeyse yine bundan dolayı iki puan kaybedecekti.
Beşiktaş maçları zor bitiriyor ama alınan bu üç puan ligi ikinci bitirmek için önemli bir kazanç olmuş oldu.