Kendi sahanda ezeli rakibin Fenerbahçe’yle oynuyorsun..
Olimpiu Morutan’ın şahane pasında
Kerem Aktürkoğlu’nun enfes plasesiyle 1-0’ı öne geçiyorsun..
Sonrasında Mesut Özil’in ayağından ani kontratak golü yiyip
Soyunma odasına 1-1’lik beraberlikle gidiyorsun..
Rakibin Kongolu stoperi Marcel Tisserand atılmış..
10 kişilik zayıf rakibine bu kez Miguel Crespo’nun ayağından yine bir ani kontratak golüyle boyun eğip;
Sağa sola saldırıyorsun..
Yine bir Fatih Terim klasiği;
Fenerbahçe karşısına çıkıyorsan;
Santrforun ya Mostafa Mohamed;
Veya Mbaye Diagne olur..
Halil Dervişoğlu olmaz…
Kerem Aktürkoğlu’na muhteşem bir asist yapan;
Olimpiu Morutan oyundan çıkmaz…
“İlla ki çıkaracağım” diyorsan da;
Ya Emre Kılınç;
Veya Oğulcan Çağlayan oyuna girer…
Üstüne üstlük bir de Sofiane Feghouli’yi çıkarıp;
Orta sahasını iyice eksik bırakıyor..
Taylan Antalyalı’nın yeri;
Berkan Kutlu’nun yanıdır..
Galatasaray senin oyuncağın değildir Fatih Hoca…
PSV’ye 5-1 kaybedilip elenilen maç öncesi;
“Transfer yapamadık; özür dileriz” diyen;
Acemi Başkan Burak Elmas ise;
Hakem Halil Umut Meler’e;
“Art niyetli” diyor…
Üşenmedim araştırdım…
Halil Umut Meler ile 16 maç;
12 galibiyet; 2 beraberlik; 2 mağlubiyet..
Bu nasıl art niyet?
Sen önce yangından mal kaçırır gibi
2 senedir başarısız olmuş;
“Bulunmaz Hint Kumaşı” hocana;
Büyük zam yaptırarak
Ve onu yine Florya’ya sokarak kaybettin Sevgili Burak..
Taraftarından özür dileyeceksen;
Fatih Terim’i yeniden;
Galatasaray’ın başına musallat ettiğin için dile..
Hocan hakem Halil Umut Meler’e;
Ağza alınmayacak lâflar etsin;
Sen onu “Sütten çıkmış ak kaşık” ilan et…
Önce “Hesap sorma” mekanizmanı geliştir;
“Özür dileme” mekanizmanı değil..
İstiyorsan bir özür(!) de Fatih Terim’den dile..
“Sen suçlu değilsin; ben suçluyum(!)” de..
Empati yapmayı seviyorsun ya;
Hatta kendini kov!!!…
Maça geçersek;
Kerem Aktürkoğlu’yla başlayan;
Olimpiu Morutan ile devam eden;
Son olarak Kerem Aktürkoğlu’nun ceza yayı üzerinden plasesinde;
Fenerbahçeliler neredeydi anlamak zor..
Sofiane Feghouli; Alexandru Cicaldau ve Mbaye Diagne’nin vuruşlarını kurtaran kaleci Berke Özer;
Gol vuruşu öncesi
Neden köşe seçti;
Acaba penaltı vuruşu mu zannetti?
Fenerbahçe iki golü de kontrataktan buldu..
İlk golde İrfan Can Kahveci’nin pasında Mesut Özil;
Yarı sahasını terketmeyerek;
Ofsayta düşmedi;
Ne kadar büyük profesyonel olduğunu gösterdi..
İkinci golde ise;
Galatasaray sol beki Patrick van Aanholt nerede?
Marcao Teixeira adeta Diego Rossi’ye pas veriyor;
Rakibine “teşekkür eden” Diego Rossi’nin pasında;
Sağ çaprazdan topla buluşan Miguel Crespo;
Kaleci Fernando Muslera’nın ellerine çarptırarak
Topu ağlara gönderiyor; 2-1’lik galibiyetle
Fenerbahçelileri sokağa döküyordu…
Fatih Terim’in hatalı Olimpiu Morutan ve Sofiane Feghouli değişiklerine;
Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira ise
Oyuna aldığı Diego Rossi ve Miguel Crespo ile;
Galatasaray’ı Seyrantepe’de tokatlıyordu…
Marcel Tisserand’ın kırmızı kartla atılması sonrası;
Galatasaray’ın Mbaye Diagne ile bulduğu sayılmayan golde;
Hakem Halil Umut Meler’in kararı doğruydu..
Zira Mbaye Diagne; rakibi Mergim Berisha’yı itiyordu..
Mbaye Diagne ve Mostafa Mohamed aynı anda sahada olmaz…
Olursa da orta sahan eksik kalır;
10 kişilik rakibine kaybedersin..
Sonuç olarak Fenerbahçe ezeli rakibi Galatasaray’ı 2-1 yenerken;
Olympiakos maçı öncesi büyük moral buldu..
Evinde avlanan Aslan ise;
Fatih Terim’in hatalarıyla kaybederken;
Marsilya maçına psikolojik baskıyla çıkacak;
Aklı ise Fenerbahçe’den yediği tokatta olacak…