Sergen Yalçın oyuncu performanslarına etki edemiyor. Bunun nedeni Sergen Yalçın’ın Ersin, Serdar, Can, Güven gibi isimler ne yaparsa yapsınlar forma şansını ellerinden alması.
Necip neyi fazla yapıyor ki mevkisi olmayan yeri işgal ediyor?
Mert Günok nasıl bir güven verebiliyor ki seni şampiyon yapan kaleciyi yedek bırakabiliyor?
Can Bozdoğan gibi oynamaya çok hevesli oyuncu nasıl bu kadar kenarda bekleyebiliyor?
Güven Yalçın, golcüler makine gibi gol yağdırıyor da kendisini yedekte buluyor?
Sergen Yalçın ateşeleyebileceği ve skoru değiştirmeye katkı sağlayabilecek bu isimleri kenarda beklettikçe başarılı olamaz.
Sergen Yalçın bu sezon şampiyonluk yarışından koptuysa bu yüzden koptu. Koptu diyoruz çünkü bize bir ışık vermiyor.
Yolları ayırmalı mı? Bence; hayır. İşler iyi giderken sahip çıkıp işler kötü gidince göndermek samimi değil. Artık teknik direktörlerin üzerinden bu yük kalkmalı. Bir kültür ortaya koymalı.
Diyelim ki Sergen Yalçın gitti. Yerine gelenin üstünde başarılı olma zorunluluğu yükü omuzlarında ağırlık yapmaya başlayınca ne kadar sürdürülebilir bir başarı elde edebilirsin?
Bu futbol adına konuşabileceklerimiz.
Diğer yandan artık hakemlerden konuşmaktan bıktık. Bunlar zaten hakem değil. Avrupa maçlarında verdikleri kararlarla bile bizleri utandırıyorlar. Türkiye’de adil yönetim için UEFA’dan yabancı hakem istemek şart. Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Komitesi adil atama yapamadığı gibi hakemleri de adil bir yönetim sergilemiyor. Maçlara kafalarında bir planla çıktıkları her hallerinden aşikar. Beşiktaş, Galatasaray veya Fenerbahçe fark etmez. Onlar skoru nasıl isterse oraya götürmek için kafalarında plan neyse onu uygulamak istiyorlar. Kimisi popüler olma peşinde kimisi de artık neyin peşindeyse. İyi niyetli olduklarına asla inandıramazlar.
Gelelim rakibi 10 kişi ve 3-0 önde olan Giresunlu oyuncuların Mert Günok sakatlandığı zaman utanmadan gol atması. Galibiyetlerine kara bir leke düşürdüler. Bu tavır acımasız ve insanlık dışı. Özür dilemesinler. Özüre hiç gerek yok. Kazandıkları üç puan kaybettikleriyse insanlık. Hangisi daha önemli?
Sonuç olarak; Türk futbolunun her kademesinde zihniyet değişmedikçe ne oynanan futboldan zevk alırız ne de sürdürülebilir bir başarı hikayesi konuşabiliriz. Çin Ligi bile bizim ligimizden daha kaliteli hale geldi. Umurlarında mı? Hiç sanmıyorum.